TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| ömür boyu: | for life, during good behavior, for perpetuity, to perpetuity, in perpetuity |
| ömür boyu tayin edilmiş yönetim kurulu başkanı: | life director |
| ömür boyu askerlik yapan kimse: | lifer |
| ömür boyu gelir: | perpetuity |
| ömür boyu görevde kalan: | perpetual |
| ömür boyu hapis: | life sentence, lifer |
| ömür boyu görevde kalmak üzere atanmış: | application for life, appointed for life |
| ömür boyu bir kez ele geçecek fırsat: | chance of a lifetime |
| ömür boyu çalışılan meslek: | lifetime career |
| ömür boyu atamak: | [fiil] to application for life, to appoint for life |