TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
ümitsiz: | hopeless, drear, dreary, forlorn, frantic, gloomy, gone, past hope, pathetic | |
ümitsiz: | past cure | |
ümitsiz girişim: | forlorn hope | |
ümitsiz hastanın ilaçla öldürülmesi: | euthanasia | |
ümitsiz iş: | lost cause | |
ümitsiz durumda olan hastaların acılarını dindirmek için hayatlarına son verme: | euthanasia |