| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| üniversite: | university | |
| üniversite: | college, university, varsity | |
| üniversite eğitimli: | college- trained | |
| üniversite bursu: | fellowship | |
| üniversite deversi: | hilary term | |
| üniversite erkek öğrenci birliği: | fraternity, frat | |
| üniversite derslerine çok çalışmak: | [fiil] to grind away at one's studies | |
| üniversite veya kolej öğretim üyesinin gerçeği gördüğü gibi ifade etme özgürlüğü: | academic freedom | |
| üniversite bitirdikten sonraki bilimsel çalışma: | postgraduate work | |
| üniversite eğitimi: | academic training, college education, college training, graduate education, graduate study, university education, university training | |
| üniversite eğitimi görmüş: | university- educated, university- trained | |
| üniversite eğitimi görmüş olmak: | [fiil] to have had a university education, to have been through the university |
[ son aranan 10 kelime: türün yok olması | (argo) yumuşak tabanlı ayakkabı | feodalite | emlakçılık | fiyatı | elemanı | itibar görmek | sessiz sinema | compressio | üniversite ]