TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
ısrarla: | earnestly, with insistence, persistently | |
ısrarla bir şey isteyerek rahatsız eden: | importunate | |
ısrarla anlatmak: | urge smth. on smb. | |
ısrarla belirtmek: | harp | |
ısrarla elde etmeğe çalışmak: | make a dead set at smth. | |
ısrarla ileri sürmek: | obtrude | |
ısrarla isteme: | solicitation, exaction | |
ısrarla istemek: | [fiil] to importune | |
ısrarla satış usulü: | hard sell | |
ısrarla suç işleyen kişi: | hardened criminal |