TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
ağırlaştırıcı: | aggravating | |
ağırlaştırıcı nedenler: | [isim] aggravating circumstances | |
ağırlaştırıcı sebepler: | [isim] aggravating circumstances | |
ağırlaştırıcı sebepler taşıyan saldırı: | aggravated assault | |
ağırlaştırıcı sebep bulunan hırsızlık: | mixed larceny |