TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| aşırı derecede: | exceeding |
| aşırı derecede: | extremely, in the extreme, overly, heavily, heartily, intensely, parlous, unco, unduly |
| aşırı derecede annesine düşkün olmak: | [fiil] to be tied to one's mother's apron strings |
| aşırı derecede ucuz fiyat: | at the given price, underselling price |
| aşırı derecede karısına bağlı olmak: | [fiil] to be tied to a woman's apron strings |
| aşırı derecede ...: | [zarf] unnaturally ... |
| aşırı derecede okumak: | [fiil] to overread |
| aşırı derecede sarhoş: | excessively intoxicated, excessively drunk |
| aşırı derecede olmayan: | moderate |