| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| absorption: | [isim] emme, içine çekme, emilme; kendini verme, dalma | |
| absorption: | yutma, soğurma,soğrulma | |
| absorption: | 1. Emme, massetme, soğurma, imtisas; 2. Soğurulma, emilme: Canlı bir organizmada, dış vasattaki elemanların, tromatik bir afet olmaksızın, iç ortama geçmesini sağlayan fizyolojik olay; 3. Biyoşimik bir reaksiyonla in vitro elemanların in vivo duruma geçme | |
| absorption: | emilim | |
| absorption: | sogurulma, sogurum | |
| absorption band: | [isim] soğurma bandı | |
| absorption edge: | [isim] soğurma kenarı | |
| absorption loss: | [isim] soğurma kaybı | |
| absorption coefficient: | [isim] absorpsiyon katsayısı, soğurma katsayısı | |
| absorption spectrum: | [isim] soğurma spektrumu | |
| absorption pipe: | emme borusu | |
| absorption point: | menkul değerler piyasasının fiyat imtiyazı olmadan yapılan yeni teklifleri reddettiği nokta | |
| absorption value: | emme değeri | |
| absorption account: | kontra hesap, bir başka hesaba devredilecek olan karşıt veya tamamlayıcı hesap | |
| absorption approach: | massetme yaklaşımı |
[ son aranan 10 kelime: polo yaka | iç gösterir | kilit | usurper of a public office | salt çoğunlukla karar almak | whipping tack | şalupa | biftek kızarmış patates ile rica ediyorum. | thickness gauge | absorption ]