TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
accomodating: | lütufkârane, havsalası geniş | |
accomodating husband: | mezhebi geniş koca | |
accomodating man: | uysal, yumuşak başlı | |
accomodating morals: | ahlakı gevşek | |
accomodating conscience: | geniş yürekli olma | |
accomodating transactions: | ödemeler dengesinde, özerk muamelelerden doğan bir net alacak veya borç durumunu dengelemek için para makamlarınca uygulanan veya düzenlenen bir tür sermaye muamelesi (öze |