TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| account: | [isim] hesap, banka hesabı; hesap verme, açıklama, söylenti; hesaba katma, göz önünde tutma; önem, sebep, yarar |
| account: | [fiil] açıklamak, açıklamasını yapmak, saymak; gözüyle bakmak; avlamak, yakalamak (av) |
| account book: | hesap cüzdanı |
| account for: | [fiil] hesap vermek, sorumlu olmak, açıklamak, sebebi olmak |
| account for smth: | açıklamasını yapmak, açıklamak, sorumlu olmak, hesabı sorulmak |
| account books: | [isim] muhasebe defterleri, ticari defterler, hesap defterleri |
| account opened without security: | açık kredi hesabı |
| account activities: | [isim] hesap hareketleri |
| account experts board: | hesap uzmanları kurulu |
| account executive: | reklam şirketinin ya da benzer bir örgütün müşterisinin tüm gereksinimlerinden sorumlu yöneticisi, bir ticari işletmede, özellikle bir reklam acentesinde kendileriyle sürekli iş ilişkileri olan, dolayısıyla adlarına açılmış hesapları bulunan müşterilerin siparişleri ile ilgilenen kimse, Kanada'da basına yer, belirli müşterilerle iş ilişkisini sürdürmekle sorumlu olan pazarlama örgütü temsilcisi, (reklamcılık) bütçe sorumlusu, radyo/televizyonda zaman satan kişi |
| account days: | [isim] mahsup günleri (borsadaki işlemlerin mahsup ve tasfiyelerinin icrası için borsa komitesi tarafından belirlenen tasfiye günleri |
| account sale: | [isim] giderleri |