TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| acting: | [isim] oyunculuk, oyun, oynama, temsil |
| acting: | [sıfat] davranan, hareket eden, yapan, vekâlet eden, temsil eden, sahnelenebilen |
| acting version: | sahne uyarlaması |
| acting on impulse: | fevri hareket etme |
| acting company: | jeran şirket |
| acting as a companion to: | refakat |
| acting in accordance with the procedure laid down in article 252 of the Tre: | Antlaşmanın 252. maddesinde öngörülen usule uygun şekilde hareket ederek |
| acting president: | başkana vekâlet eden şahıs, yokluğunda başkana vekâlet eden başkan vekili, yokluğunda başkana vekalet edecek başkan vekili |
| acting as guarantor: | kefillik |
| acting as guarantor for: | tekellüf |
| acting minister: | bakan vekili, bakana vekalet eden, birine vekillik eden bakan |