| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| affect: | [fiil] etkilemek, etki etmek; dokunmak, sarsmak; üzmek, bozmak; tutmak, numarası yapmak, taslamak, yaşamak ( de), sevmek, hoşlanmak | |
| affect: | heyecan, arzu | |
| affect: | 1. Heyecan, teessür, 2. afekt (Freud): Evvelce yaşanmış bir olayın uyandırdığı ruhi kompleksi anlatmak için kullanılan deyim. | |
| affect an accent: | aksanlı konuşmak, aksan takınmak | |
| affect ignorance: | bilmemezlikten gelmek, bilmiyormuş gibi yapmak | |
| affect epilepsie: | afektif epilepsi |
[ son aranan 10 kelime: to be in the way | kaybolan zamanı yakalamak | akşam yemeği yemek | kötü emellerini gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelmiş az sayıda kişiler topluluğu | collision course | afford assistance | inverviewer | gendarmerie force | to fail to make out one's case | affect ]