| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| alışılmamış: | unaccustomed, uncommon, unfamiliar, atypical, unwonted | |
| alışılmamış nitelikte vasiyetname: | unnatural will | |
| alışılmamış yiyecekleri yemekten ortaya çıkan mide ve bağırsak bozukluğu: | gippy tummy | |
| alışılmamış olma: | uncommonness |
[ son aranan 10 kelime: bağışıklık kazandırma | gönderilmiş elt | electric car | halkın toplandığı yerlerde kamu işleriyle ilgili konuşmalar yapan açık sözlü bir vatandaş | gri ceketli | to allow oneself a little dissipation | değirmenci | deniz havası hastalara iyi gelir | büyük göğüs | alışılmamış ]