TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| alıcı: | recipient |
| alıcı: | buyer, vendee, consumer, customer, purchaser, client; addressee, receiver; acceptor, accepter, consignee, pickup, recipient; set, sounder, wireless receiving set, wireless set |
| alıcı: | addressee , receiver , sink |
| alıcı piyasası (mal arzının bol olması yüzünden alıcıların satıcıları fiyat kırmakta birbirleriyle rekabet etme konusunda etkileyebildiği piyasa: | buyers'mit |
| alıcı veya satıcının opsiyonu iki misline çıkarma işlemi: | option to double |
| alıcı veya satıcının opsiyonu iki misline çıkarma işlemine verilen ad: | option to double |
| alıcı ve satıcıların piyasa bilgilerinin tam olduğu: | perfect competition |
| alıcı adresi: | direction |
| alıcı çıkana kadar fiyatın düşürüldüğü satış: | dutch auction |
| alıcı ve satıcının aynı fonu kullanarak ve birlikte çalışarak alışveriş yapıyor gibi görünüp: | kiting |
| alıcı piyasası: | buyer's market, buyers'market |
| alıcı film kamerası: | pick up camera |
| alıcı ve satıcıların normal ihtiyaçlarından değil: | overspeculation |