TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| amacı: | savings bank, intention of a law |
| amacı uğranılan zarar ve haksızlığın tazmin ve telafisi olan davalar: | [isim] remedial actions |
| amacı uğranılan zarar veya haksızlığın tazmin ve telafisi olan davalar: | remedial acuse |
| amacı belirten söz: | shibboleth, word or pronunciation used only by members of a specific group or class, word or phrase characteristic of a particular group or ideology |
| amacı ne: | What makes him tick |
| amacı olan: | tendentious |
| amacı olmak: | have in one's sights |
| amacı uğruna tehlikeyi göze alma: | brinkmanship |
| amacı yangın sigortacılığı ile ilgili sorunlarda ittifak ve işbirliğini sağlamak olan komisyonlar: | [isim] board of fire underwriters |
| amacı ticari olmayan tüzel kişi: | voluntary association |
| amacı ile: | so as to |