TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| answer: | [isim] cevap, yanıt, çözüm; tepki; karşılık, misilleme; bakmak (kapi, telefon) |
| answer: | [fiil] cevap vermek, yanıtlamak, karşılık vermek, bakmak (kapı), karşılamak, yetmek, tanıma uymak, uymak, yerine getirmek, kefil olmak |
| answer back: | karşılık vermek, cevabı yapıştırmak |
| answer for: | sorumlu olmak, kefil olmak |
| answer machine: | telesekreter |
| answer in the affirmative: | olumlu yanıt |
| answer recording machine: | telesekreter cihazı (telefon eden şahıs önceden kaydedilmiş bir mesajın kayıtlı olduğu bandı dinledikten sonra dilediği mesajı yazdırabilir |
| answer to a reply: | replik |
| answer the affirmative: | olumlu cevap vermek |
| answer the bell: | kapıya bakmak |
| answer the door: | kapıya bakmak |
| answer the purpose: | iş görmek |