TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
asli: | substantive | |
aslı: | original, original copy, essence | |
aslı olmadığını ispatlamak: | falsify | |
aslı gibidir olduğunu kaydetmek: | [fiil] to enter in conformity | |
aslı faslı olup olmadığına bakmak: | [fiil] to see into a claim | |
aslı var: | it is founded on fact | |
aslı yok: | it is unfounded | |
aslı gibi: | close copy | |
aslı çıkmadı: | it proved to be untrue | |
aslı gibidir: | true to specimen, same as original | |
aslı faslı yok: | unfounded, it is quite unfounded | |
aslı astarı yok: | it is quite unfounded |