TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| available: | [sıfat] müsait, var, mevcut, eldeki, hazır, işe yarar, kullanışlı, geçerli |
| available: | kullanilir, yararlanilir |
| available power: | kullanilir guc |
| available time: | kullanilir sure |
| available balances: | kullanılabilir bakiye |
| available funds: | [isim] eldeki parasal olanaklar |
| available goods: | [isim] elde mevcut mallar |
| available means: | [isim] her an paraya dönüştürülebilen şeyler |
| available assets: | [isim] eldeki varlıklar, kullanılabilecek serbest değerler |
| available audience: | [isim] Kanada'da potansiyel radyo dinleyicileri ya da televizyon seyircileri |
| available balance: | bir meblağdan masraf ve borçlar düşüldükten sonra geri kalanı, likit, disponibl, emre hazır |
| available surplus: | [isim] dağıtılmamış kârlar |