TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
ayakta: | standing, up, afoot | |
ayakta: | afoot, on one's legs | |
ayakta yemek yemek: | graze | |
ayakta alkış yağmuruna tutma: | standing ovation | |
ayakta alkışlama: | standing ovation | |
ayakta duracak hali kalmamış: | fit to drop, ready to drop | |
ayakta kalmak: | keep up | |
ayakta uyumak: | drowse | |
ayakta durmak: | stand | |
ayakta tedavi gören hasta: | outpatient | |
ayakta konuşmak: | [fiil] to be on one's legs | |
ayakta alkış: | standing ovation |