TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
ayrıcalıklı: | privileged, special, favored, favoured [Brit.], preferential, exclusive; immune; inner; at liberty | |
ayrıcalıklı bilgi: | special knowledge | |
ayrıcalıklı danışman grubu: | inner circle | |
ayrıcalıklı davranma: | preferential treatment | |
ayrıcalıklı hak: | prerogative right | |
ayrıcalıklı kaza dairelerinde şerif rolü oynayan yetkili memurlar: | [isim] bailiff of franchises | |
ayrıcalıklı yatılı öğrenci: | parlo u r boarder |