TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
başını almış giden: | rampant | |
başını döndürmek: | [fiil] to intoxicate | |
başını ağrıtmak: | pother | |
başını arkaya atmak: | toss one's head | |
başını belâya sokmak: | get into mess, get into hot water | |
başını belâya sokmamak: | keep one's nose clean | |
başını derde sokmak: | entangle | |
başını pencereden dışarı çıkarmak: | [fiil] to pop one's head out of the window | |
başını doğrultmak: | [fiil] to lift up one's head | |
başını kaşıyacak vakti olmamak: | [fiil] to be fully engaged, to snow in |