TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| başkan: | chairman, chieftain, chairperson, chief executive, president, dean, head, moderator, principal, chief magistrate |
| başkan seçilmek: | [fiil] to be elected president |
| başkan karısı: | first lady |
| başkan tarafından yayınlatılan mesaj: | presidential message |
| başkan vekili: | deputy chairman |
| başkan yardımcısı: | veep, vice chairman, vice president |
| başkan olmaya razı olmak: | [fiil] to consent to being president |
| başkan ya da başkan yardımcısı seviyesinde: | chief operating officer |
| Başkan Richard Nixon'ın yönetim dönemindeki büyük siyasi skandal: | watergate |