TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| balloon: | balon gibi, kabarık |
| balloon: | [isim] balon, küre |
| balloon: | [fiil] balonla uçmak, şişirmek, havadan atmak (top),abartmak, şişmek, balon gibi olmak; zam yapmak |
| balloon: | balon (to)p (grafik simge) |
| balloon glass: | balon bardak, konyak bardağı |
| balloon tyre: | balon lastik |
| balloon loan: | borç süresince küçük ödemelerde bulunulan borç |
| balloon note: | ikrazın ilk ödeme süresinde düşük meblağlı taksitleri vade tarihi gelmeden daha yüksek meblağlı taksitlerle telafi eden borç senedi |
| balloon ascent: | balonun yükselmesi |
| balloon barrage: | balon barajı |
| balloon maturity: | daha sonraki vadelerde daha yüksek meblağların ödenmesini gerektiren tahvil |
| balloon mortgage: | sona erdiği anda ikrazı tamamıyla amorti etmeyen taksitlere müsaade eden ipotek (dolayısıyla son taksit önceki taksitlerin tümünden daha yüksek olur |