TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| bargain: | [isim] pazarlık, uyuşma, anlaşma; kelepir; sudan ucuz şey, yok pahasına satılan şey; işlem (borsa) |
| bargain: | [fiil] pazarlık etmek, anlaşmak, değiş tokuş etmek; teklif [pol.], karşılık [pol.] |
| bargain away: | feda etmek |
| bargain basement: | indirimli satış yapılan yer |
| bargain for: | hesaba katmak, beklemek, ummak |
| bargain hunter: | borsa spekülatörü, kelepirci |
| bargain counter: | menkul değerler gişesi |
| bargain hunting: | borsada fırsat kollama, ucuza düşürmek için fırsat arama, borsa spekülasyonu yapma |
| bargain on: | güvenmek, bel bağlamak |
| bargain airline: | düşük ücretle yolcu taşıyan havayolu, düşük ücretle yolcu taşıyan hava yolu |