TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| bear: | [fiil] taşımak; katlanmak, çekmek, sineye çekmek, üstlenmek, gütmek (kin), hazmetmek, dişini sıkmak; götürmek, getirmek, vermek, dönmek; değmek, sapmak, yönelmek; spekülasyon yapmak, borsa fiyatlarını düşürmek; duymak (sevgi); doğurmak |
| bear: | [isim] ayı; spekülatör, borsada büyük oynayarak fiyatları etkileyen kimse; kaba adam |
| bear a hand: | yardım eli uzatmak, yardım etmek |
| bear a loss: | zarara katlanmak |
| bear a message: | mesaj iletmek |
| bear down on: | üstüne varmak, üstüne gelmek, yaklaşmak, ağır gelmek |
| bear up: | yardım etmek, destek olmak, dayanmak, neşelenmek |
| bear up against: | dayanmak, cesaretini yitirmemek (karşısında) |
| bear to the left: | sola dönmek |
| bear to the north: | kuzeye yönelmek |
| bear to the right: | sağa dönmek |
| bear in mind: | akılda tutmak, hatırda tutmak |