TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
beef: | [isim] et, sığır eti, adale, kas gücü, kuvvet; şikâyet, sızlanma, yakınma | |
beef: | [fiil] şıkâyet etmek, sızlanmak, yakınmak | |
beef that has been smoked or dried in the sun after being treated with spic: | pastırma | |
beef consomme: | sığır eti konsome | |
beef stew: | sığır eti güveç | |
beef stroganoff: | böf straganof | |
beef tea: | et suyu | |
beef up: | güçlendirmek, kuvvetlendirmek |