TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| ben: | beauty spot, nevus, mole; ego, the "I" part of the psyche |
| ben: | I, myself |
| ben ailemle birlikteyim.: | I'm with my family. |
| ben amerika'dan geliyorum.: | I am from the USA. |
| ben beklerken bu pantolonları ütüler misiniz: | Can you press these pants while I wait |
| ben karışmakm: | It's none of my business |
| ben ve ailem için rezervasyon yapılmıştı.: | Reservations have been made for me and my family. |
| ben yokum: | nothing doing |
| ben de: | same here |
| ben hükümetten yan yım: | I'm for the government |
| Ben de anlamadım.: | I'm at a loss. |