TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
big: | büyük, çok, fazla, övünerek, yüce gönüllükle | |
big: | [sıfat] büyük, kocaman, iri kıyım, iri, çok, iri yarı, önemli, yüce, kapı gibi (Argo) | |
big bang: | başlangıç | |
big belly: | şiş göbek | |
big brother: | [isim] ağabey, diktatör | |
big bodied: | cüsseli | |
big wheel: | (US) etkili, sözü geçer, ensesi kalın | |
big orders: | [isim] büyük siparişler | |
big denominations: | [isim] menkul kıymetlerde büyük değerli kupürler | |
big cup of Turkish coffee: | okkalı kahve | |
big cheese: | önemli kişi | |
big c: | kanser hastalığı |