TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
bir sürü: | a lot, lots of, heaps of | |
bir sürü ilginç kişiyle tanışmak: | [fiil] to meet no end of interesting people | |
bir sürü çocuk: | dozens of children | |
bir sürü para: | tons of money | |
bir sürü işin ters gittiği sefer: | unlucky expedition | |
bir sürü problem: | a host of problems | |
bir sürü boş laf etmek: | [fiil] to talk a lot of punk | |
bir sürü sıkıntılara maruz kalmak: | [fiil] to be subject to many vexations |