TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
bir türlü: | somehow, in one way or another, in no way, just as bad | |
bir türlü birbirlerine ısınmamış olmak: | [fiil] to have never hit it off | |
bir türlü inanamıyorum: | I find it hard to believe that | |
bir türlü geçmek bilmeyen akıl hastalığı: | obstinate cold |