| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| birini: | to keep sb posted (on) | |
| birini tanıdığını iddia etmek: | [fiil] to claim acquaintance with sb | |
| birini karneye bağlamak: | [fiil] to put sb on short allowance | |
| birini bir kenara çekmek: | [fiil] to call aside | |
| birini rehin almak: | [fiil] to hold sb to ransom | |
| birini sorular sorarak sıkıştırmak: | [fiil] to ply sb with questions | |
| birini derslerini çalışmaya teşvik etmek: | [fiil] to encourage sb in his studies | |
| birini (hapishane , akıl hastahanesi vb gibi) bir yere kapatmak: | [fiil] to put away sb | |
| birini yolun kenarına iterek yol açmak: | [fiil] to jostle sb out of the way | |
| birini bekletmek: | keep smb. waiting | |
| birini düşündürmek: | [fiil] to give sb food for thought, to start sb thinking |
[ son aranan 10 kelime: birinci sınıf oyuncuların oynadığı temsil | sözleşme eki | kayıtlamak | undeliverable mail | işbirliği içinde | rum | bir kanuna atıfta bulunmak | beyaz atlı prens | şakanın esprisini anlamamak | birini ]