TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| birisinin gözüne girmek: | [fiil] to find favour in sb's eyes |
| birisinin parasını yemek: | [fiil] to keep out sb of his money |
| birisinin hayatına kastetmek: | [fiil] to attempt sb's life |
| birisinin kabiliyetini denemek: | [fiil] to try out |
| birisinin uyarısına kulak asmamak: | [fiil] to take little heed of sb's criticism |
| birisinin konuşmasını kaleme almak: | [fiil] to get down sb's speech |
| birisinin geleceğine ilgi göstermek: | [fiil] to profess an interest in sb's future |
| birisinin üzerinde tam kontrol sağlamak: | [fiil] to get sb by the short hairs |
| birisinin sözünü bitirmesine izin vermek: | [fiil] to snap sb up |
| birisinin kafasındaki bilgiyi kendi çıkarına kullanmak üzere elde etmeye çalışmak: | [fiil] to pick sb's brains |