| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| blank: | [isim] boşluk; yazısız kâğıt, boş kâğıt, boş numara; hedef, hedefin ortası | |
| blank: | [sıfat] boş; yazısız; açık; ifadesiz, anlamsız; şaşırmış; tam; görüntüsüz [tv] | |
| blank: | [fiil] çıkarmak, silmek, sayıyı önlemek [spor.] | |
| blank: | boşluk | |
| blank: | bos, bosluk | |
| blank indorsement: | açık ciro, beyaz ciro | |
| blank deed: | gayri menkul satış sözleşmesi formu | |
| blank space: | boş yer | |
| blank space (on a printed form: | mülahazat hanesi | |
| blank sheet of paper: | boş beyaz kâğıt | |
| blank impossibility: | [isim] kesin olanaksızlık | |
| blank bill of lading: | boş konşimento, konsinyenin adının bulunmadığı konşimento | |
| blank out: | [fiil] kaldırmak, iptal etmek | |
| blank book: | not defteri, ajanda | |
| blank page: | boş sayfa |
[ son aranan 10 kelime: top boot | sessizleştirmek | acısı geçmemek | trickery | ne farkeder | vogt açısı | fırın küreği | apportioned | budun | blank ]