TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| boil: | [isim] kızışma, son radde, galeyan, çıban |
| boil: | [fiil] kaynatmak, fokurdatmak, haşlamak, kaynamak, fokurdamak, haşlanmak, galeyana gelmek, köpürmek |
| boil: | genellikle bir kıl folikülü civarında olan lokalize deri absesi. |
| boil: | İçi cerahatle dolu deri lezyonu, çıkan, füronki. |
| boil away: | [fiil] kaynamak, kaynayıp buharlaşmak |
| boil over: | taşmak, köpürmek, galeyana gelmek |
| boil down: | [fiil] kaynatıp özünü çıkarmak, özüne indirgemek, özetlemek, kısa kesmek |
| boil down to: | [fiil] demeye gelmek, demek olmak, özü olmak |
| boil up: | [fiil] coşmak, fokurdamak |