TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
bounty: | [isim] cömertlik, armağan, hediye, bağış, ikramiye, prim | |
bounty lands: | [isim] askerlere hizmetleri karşılığı ödül olarak verilen topraklar, bağışlanan topraklar | |
bounty fed: | sübvansiyonlu | |
bounty for manufacture: | üretim primi | |
bounty certificate: | ihracat prim belgesi | |
bounty on exportation: | ihracat primi | |
bounty on importation: | ithalat primi |