TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
bridle: | [isim] dizgin, yular, gem | |
bridle: | [fiil] gem vurmak; dizginlemek, frenlemek, zaptetmek, karşı gelmek, başkaldırmak | |
bridle: | Küçük bağ, bir organ veya oluşumu tesbit eden veya hareketini sınırlayan bağ, frenulum. | |
bridle up: | sinirlenmek, içerlemek | |
bridle path: | atlılara ayrılmış yol |