TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
buck: | [isim] sorumluluk; antilop; dolar, papel; sıçrayan hayvan, erkek geyik; züppe; erkek kızılderili; zenci; pokerde kâğıt dağıtma sırası | |
buck: | [fiil] sıçramak, sıçrayıp binicisini düşürmek; karşı gelmek, itaatsizlik etmek, itiraz etmek | |
buck: | erkeklerle ilgili, erkeklere özel | |
buck board: | iki kişilik esnek ve uzun araba | |
buck fever: | tecrübesiz avcının heyecanı | |
buck up: | [fiil] acele etmek, çabuk olmak, canlanmak, neşelenmek, neşelendirmek | |
buck tooth: | dışarıya fırlak üst diş |