TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
bulaşıcı: | contagious, infectious, transmitted, catching, corruptive, taking, zymotic | |
bulaşıcı bir hastalığım var.: | I have a contagious disease. | |
bulaşıcı hastalık: | contagion | |
bulaşıcı mı: | Is it contagious | |
bulaşıcı bir hastalığın kökünü kazımak: | [fiil] to stamp an epidemic disease out | |
bulaşıcı cinsel hastalıklar ile ilgili: | veneral | |
bulaşıcı hastalıklar hastanesi: | fever hospital | |
bulaşıcı ve salgın hastalıklar hastanesi: | pest house |