TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| bull: | [isim] boğa, kocaman erkek hayvan; spekülatör; aynasız; polis; gaf; aptalca hata; zırva; papanın yazdığı resmi mektup |
| bull: | [fiil] hisselerin değerini yükseltmek, piyasayı yükseltmek (borsa), spekülasyon yapmak |
| bull: | [sıfat] kafasının dikine giden, erkek gibi |
| bull: | boğa [astr.], boğa burcu [astr.], öküz takımyıldızı [astr.], öküz burcu [astr.], öküz [astr.], boğa takımyıldızı [astr.] |
| bull baiting: | boğanın köpeklerle dövüştürülmesi |
| bull horn: | (US) hoparlörle bildirme ya da seslenme |
| bull headed: | inatçı |
| bull shit: | boğa dışkısı, (ünlem) bok, yalan, saçma |
| bull campaign: | fiyatları yükseltmek ve başkalarını da satın almaları için teşvik etmek niyetiyle aracının girişimi (talep arzı aşınca bunlar ellerindekileri yüksek k |
| bull pen: | kodes, hapishane, yedek oyuncu klubesi |
| bull session: | (US) erkekler arasında çeşitli konuların tartışıldığı toplantı |
| bull pool: | borsada fiyat yükseltme grubu |