TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
bunu: | this one | |
bunu alıyorum.: | I'll take this. | |
bunu amerika'daki bu adrese gönderir misiniz: | Can you send it to this address in the USA | |
bunu ben ısmarlamadım.: | I didn't order this. | |
bunu benim için ayırtın lütfen.: | Please put this on hold for me. | |
bunu izleyen: | [sıfat] subsequent | |
bunu başka bir şirkete: | opportunity cost | |
bunu yapmaya tenezzül etmem: | I am above doing that | |
bunu her zaman bir soyadı izler: | née | |
Bunu da nereden çıkardın?: | What gives you that idea?, What gave you that idea? |