TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| cast: | [isim] atma, fırlatma; voli, zarda gelen sayı, olta iğnesi; zoka, alçı [tıp.], boşaltım (hayvanlarda), döküm, dökümcülük; kalıp, biçim, yöntem; rol alanlar, oyuncular; az bir miktar, nüans, rol dağıtımı, ton, çarpıklık, eğrilik, çeşit, tip, cins |
| cast: | [fiil] atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.] |
| cast: | 1. Şaşılık; 2. Böbrek hastalıklarında idrarda görülen mikroskobik bir küme. |
| cast away: | atmak, fırlatmak, çarçur etmek, boşa harcamak, ıssız adada bırakmak, deniz kazası geçirmek |
| cast a chill upon: | soğukluk getirmek, soğuk duş etkisi yapmak |
| cast a cloud on smth: | gölgelemek, berbat etmek |
| cast votes: | [isim] atılan oylar |
| cast down: | aşağı atmak, indirmek, canını sıkmak, üzmek |
| cast iron: | pikten yapılmış, sert, dayanıklı, şiddetli, sağlam |
| cast iron: | dökme demir |
| cast aside: | bir kenara atılmış |
| cast out: | [fiil] kovmak, sürmek, uzaklaştırmak |
| cast iron frying pan: | tava |