TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| check: | [isim] check, çek, karşılaştırma, makbuz, fiş, marka; engel, durdurma; denetleme, denetim, kontrol, kontrol belgesi, kontrol işareti; şah, fasıla, ara, ekose, köpeğin koku alamayıp durması |
| check: | [fiil] karşılaştırmak, kontrol etmek, gözden geçirmek, denetlemek, çek yazmak, çek keşide etmek; durdurmak; şah demek; frenlemek, kısmak, alıkoymak, tutmak; gemlemek; kontrol işareti koymak, emanete bırakmak, karelerle kaplamak |
| check: | sağlamak |
| check: | yatay eslik denetimi |
| check (to): | yoklamak, denetlemek, saglama yapmak |
| check out: | çıkış yapmak, ayrılmak, kaydını kapatmak, kontrol etmek, soruşturmak, hesaplamak, öbür dünyayı boylamak, fertiği çekmek |
| check in: | kayıt yaptırmak, kaydolmak, giriş yapmak, kaydetmek, girişini yapmak |
| check list: | kontrol listesi, denetim listesi |
| check number: | çek numarası |
| check up: | kontrol etmek, gözden geçirmek, muayene etmek, soruşturmak, araştırmak |
| check up on: | kontrol etmek, gözden geçirmek |
| check off: | kontrol işareti koymak |
| check to bearer: | hamiline yazılı çek, hamiline çek |
| check of commerce: | ticareti engelleme |