TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
closely: | [zarf] yakından, sıkı sıkı, dikkatle, hemen hemen aynı, benzer | |
closely written pages: | [isim] sık yazılmış sayfalar | |
closely connected with: | biriyle sıkı fıkı dost olma | |
closely guarded: | iyi korunan | |
closely contested: | çekişmeli yarışma | |
closely contested election: | çok çekişmeli seçim | |
closely spaced: | yakın aralıkta, sıkışık | |
closely united: | kenetli |