TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
coil: | [isim] kangal, halka; yay, bobin, bukle, tomar, yumak, kargaşa, gürültü, patırtı | |
coil: | [fiil] sarmak, dolamak, kangal yapmak, bukle yapmak, sarılmak, dolanmak | |
coil: | sargı,sargı | |
coil: | Halka veya helezon şeklinde kıvrımlar gösteren oluşum. | |
coil: | bobin | |
coil stamps: | [isim] kenarları tırtıklı posta pulları | |
coil spring: | yay, zemberek | |
coil up: | sarmak, dolamak, kangal yapmak, bukle yapmak, sarılmak, dolanmak | |
coil antenna: | burmalı anten |