İngilizce > Türkçe
Türkçe > İngilizce
TELAFFUZ
KELİME
ANLAM
play
pause
concomitant:
[sıfat]
eşlik eden, beraberindeki
concomitant:
beraberinde gelen şey, doğal sonuç, olacağı
concomitant:
1. konkomitant: Biribrine bağlı; 2. bir olaya refaket eden başka olaylar.
concomitant:
eşlik eden
[
son aranan 10 kelime:
çaw
|
unbudgeted appropriations
|
maki ormanı
|
distorted newspaper accounts
|
halen mevcut kitaplarının listesi
|
to take it easy
|
kepek
|
double room
|
çar
|
concomitant
]
cümle çeviri
/
sözlük
/
kullanım şartları
/
bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır.
0.0015