| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| conscious: | [sıfat] bilinçli, farkında, kasti, uyanık, bilinciyle, kastiyle; inançlı | |
| conscious: | bilinçli | |
| conscious of the consequences: | sonuçlarının bilincinde, sonuçlarının bilinç inde | |
| conscious drive: | güdü | |
| conscious level: | bilinç düzeyi | |
| conscious liar: | bile bile yalan söyleyen | |
| conscious that (in protocol): | bilincinde olarak; farkında olarak (protokollerde kullanılan deyim) |
[ son aranan 10 kelime: running over | kısaca belirterek | piece of paper | into | to hide up a scandal | dışarı çıkmayı canım pek çekmiyor | örgütlü | defterleri denetlemek | bizimki | conscious ]