TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| counsel: | [isim] danışman; nasihat, tavsiye, öğüt, danışma; niyet, düşünce; avukat, dava vekili, hukuk danışmanı |
| counsel: | [fiil] öğüt vermek, nasihat etmek, akıl vermek |
| counsel l ing: | danışma |
| counsel for the defense: | savunma avukatı, davalı avukatı |
| counsel for the prosecution: | iddia avukatı, iddia makamı, davacı avukatı |
| counsel l or: | danışman, müşavir, elçilik müsteşarı, avukat |
| counsel l or at law: | (US) avukat, davavekili |
| counsel l or of embassy: | (Br) birinci sınıf elçilik müsteşarı |
| counsel l or of legation: | (Br) elçilik müşaviri |
| counsel fees: | vekalet ücreti |
| counsel keeping: | sır saklama |
| counsel l ing specialist: | eksper müşavir |