TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| covered: | [sıfat] kapalı, kapatılmış, örtülü, saklı, kaplı, kaplanmış |
| covered: | kapalı |
| covered market: | kapalı çarşı, kapalı pazar yeri |
| covered with snow: | karlı |
| covered bear: | borsada, ileri bir tarihte daha ucuz bir fiyatla geri satın alma beklentisiyle, sahip olduğu menkul kıymetler ya da emtiayı satan broker, sözleşmelerine bağlı kalmak için yükselen bir piyasadan hisse senedi almasını lüzumlu kılmayacak miktarda hisse senedi bulunduran spekülatör |
| covered sector: | yayın alanı |
| covered parking area: | [isim] kapalı garaj |
| covered industries: | [isim] işsizlik yardımı kapsamına giren sanayiler |
| covered grandstand: | kapalı tribün |
| covered area: | (Br) evin önündeki üstü örtülü kısım |
| covered job: | sosyal sigortalı iş |
| covered money: | (US) karşılığı olan para |