TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
dönüşü olmayan: | beyond retrieve, past retrieve | |
dönüşü olmayan bir karar vermek: | burn one's boats | |
dönüşü olmayan bir şey yapmak: | cross the Rubicon, pass the rubicon | |
dönüşü olmayan yol: | one-way street | |
dönüşü olmayan nokta: | point of no return |