TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
düşüncesizce: | blindfold, gaily | |
düşüncesizce atılmak: | [fiil] to rush | |
düşüncesizce davranmak: | [fiil] to muck about | |
düşüncesizce iş görmek: | [fiil] to look before you leap | |
düşüncesizce bir hareket: | indiscrete step | |
düşüncesizce hareket eden: | impetuous, impulsive | |
düşüncesizce yapılmış plan: | wild scheme | |
düşüncesizce söylenmiş sözler: | [isim] flippant remarks | |
düşüncesizce taahhüt altına girmek: | [fiil] to step off the deep end |