TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| daha önce belirtilen: | aforementioned, aforesaid |
| daha önce kapma: | preoccupancy |
| daha önce ölmek: | predecease |
| daha önce ülser tedavisi görmüştüm.: | I have previously received treatment for an ulcer. |
| daha önce var olmak: | pre exist |
| daha önce verilmiş bir hakkı geri almak: | [fiil] to divest |
| daha önce çıkarılmış iyi ya da daha çok sayıda tahvilin yerini alacak borç belgesi: | consolidated bonds |
| daha önce gelmiş olan: | former |
| daha önce yapılmış olan reklamın bıraktığı yanlış izlenimleri düzeltmek amacıyla yapılan reklam türü: | corrective advertising |
| daha önce çıkan cilt: | back volume |